25.3.09

Bülent Korkmaz...

bir insan kendini emek verdiği yere bu kadar adamışken, onun dışında gelişen olayların büyük bir kısmı herkes tarafından bilinirken, kötü olayların hepsinin sorumluluğu haksız biçimde kendi üstüne kaldığında bile, kendini adadığı camianın neredeyse her ferdi tarafından eleştirilirken bile olumsuz gelişen olayların daha da kötü olmaması için hiç konuşmuyorsa.. herkesin bunu nedenini merak edip düşünmesi gerekirken, neden herkes ama herkes(mehmet demirkolu tenzih ederim.) bu konuda sadece bülent korkmazı eleştiriyor anlamak mümkün değil.. tamam düşene bir tekme de sen vur gibi bir atasözümüz var ama biz neden hep bu atasözlerimizin kötüye yoranlarını uygulamayı seviyoruz.. cidden herkes bunu düşünsün..

bülent korkmaz imza attıktan sonra; herkes umarız bülent imzaladığı sözleşmeyi tamamlar ama bu çok zor derken, bu şekilde eleştirmenin zemininimi yapıyordu acaba düşünmek zorunda hissettim kendimi.. nedir bu adam harcama merakı anlamadım gitti.. hayır adam sanki sahaya herşeyini koyan ve takımı ayakta tutan ender insanlardan ardayla, yada leblebi goller atıp sürekli arkadaşlarına pozisyonlar hazırlayan barosla, yada geldiğinden beri kalitesini farkettiren ama mütevazılığıyla ve oyunuyla herkesin takdirini kazanan kewell ile takıştı.. hayır bülent sadece kendini takımın üstünde gören, taraftar kendisine tezahurat yapmadığında bile küsen, oynadığı her maç hakemleri kendini sürekli yere atmasıyla zor durumda bırakan, toplamda sadece 3-4 maçta mücadele etmeye çalışan, kötü sahalarda, soğuk havalarda oynamayan, oynasa bile sadece sahada gezinen ama buna rağmen saha şartları olumlu olduğunda ve keyfi yerindeyken izlemesi zevk olan ama bu sevki senede en fazla 8-10 maç gösterme ihtimali bulunan ve takım arkadaşları tarafından sevilmeyen ve takımda ikilik yaratan, ayrıca skibbe bile dahil bütün hocalarıyla mutlaka anlaşmazlıklar yaşayan şımarık, düşüncesiz bir adam olan lincolnle, sadece kendisi olarak değil hem takımın geri kalanı hemde yönetim adına, hamburg maçında oyundan erken alınca kendisine küfür eden bir oyuncuyla anlaşmazlığa düştüğü için eleştrilebiliyor.. wallahi helal olsun.. ya bu adam türkiyenin en prestijli klubünün başındaki teknik dürektöre küfür etti.. daha ne olsun..

herkes eleştrilerinde tamam ceza ver ama bu cezayı kulübede yanına oturtarak değil tribüne göndererek ver diyor.. tamam belki haklısınız ama acaba başka durumlar olamaz mı.. sonuçta bu adam mutlaka satılacak artık.. mesela bu adamın sözleşmesinde sakat ve cezalı olduğu zamanlar dışında, kadroya şu kadar giremediğinde serbest kalabilir gibi bir madde koydurtmuş( canaydının onu alabilmek için verdiği tavizleri düşünmeniz yeterli) olamaz mı.. ya da sezon sonunda satarken alıcı takıma aslında biz ondan faydalanmak istiyorduk ama hocamız onu oynatmadı o yüzden mecburen satıyoruz gibi bir taktik uygulamak için bir senaryo uygulanabileceğini neden kimse düşünmüyor..

yani bu adam seni sırtından vurmuş bugüne kadar.. sonra bir şey olacak ve sen ona hadi güle güle diyeceksin ve bir kuruş bile kazanamayacaksın.. oh ne güzel.. bunu yapsalardı yönetimi ve bülenti bundan daha fazla eleştirecektiniz.. sanki bunu bilmeyen mi var.. ahh ahh..

hıncal uluç bile bülentin ihanet ettiğini söylüyor takımına ve onu galatasaraylı zannederdim; meğerse galatasaraylı bile değilmiş diyebiliyor.. ya bu adam gerizekalı değil heralde bütün bu olayların sonuçlarını kestirebiliyordur.. burda kimse empati yapmıyor.. bu kelimeyi kullanmayı çok sevenler bile empati kurmuyorlar.. şimdi bülent bu yaptıklarının sonucunda bütün faturanın kendine kalacağını bile bile bu kararları uyguluyorsa, o kariyerini galatasarayın gerisinde tutmuş demektir, en kötü durumda bile galatasarayı kendinden ve kariyerinden önde tutmuş demektir.. bu bile alkışlanacak bir durumken.. bütün herkes suçu lincolnden bülente yıkmaya çalışıyor.. benim anlamadığım nokta bu.. sonuçta galatasaray bu sene şampiyon olamadı diyelim, hatta şampiyonlar liginede kalamadı diyelim.. ama lincoln gibi bir karın ağrısından kurtulacak, ileride bu takımdaki oyuncuların yapacakları bazı şımarıklıkların önüne geçmiş olacak.. hatta galatasaray bundan sonra oyuncu alırken bir kere değil kırk kere düşünecek duruma gelecek.. bu kazanç bile bu sene çekilen bütün sıkıntılara değecektir..

bunları sadece adını oyuncu olarak türkiyenin fubol tarihine altın harflerle yazdırmış olan ve onun yazdırdıklarının asla ve asla silinemeyeciğini düşündüğüm bir futbol efsanesinin bile bu kadar rahat bir şekilde 1.5 - 2 ayda bu hale getirilmesinin dramatikliğine bir tepki olarak yazıyorum.. ayrıca bu blogda daha önce lincolne de övgü dolu bir yazı yazdığımıda hatırlatırım.. ama bu adam bardağı taşırmadığı musluktan akan bütün suları heba etti artık.. bu saatten sonra onun kimseye faydası olmaz..