19.5.10

allah belanızı versin!!

bu armanın, bu sene bir üst lige çıkamamasında emeği geçen herkesin allah belasını versin.. başta yetersiz ve kapasitesiz antrenörler ve onları bize layık görenlerin olmak üzere.. oyunculardan tamer yarması, hüseyin kartal yarması, serkan güney, m. akif, tayfun diye gider liste.. sadece sinan, burak, m.yılmaz, bulut, recep, m. berge ve burhanı ayırıyorum.. bu oyunculardan ve altyapıdan gelen gençlerin dışında takımda kimse kalmamalı.. herkesi iyi kötü bir bedelle elden çıkarmalı.. takas yap, oyuncu başına 10 bin lira bile olsa bonservis al.. kimseyi ama kimseyi bedava göndermeden adam gibi bir takım kur o takıma 2 tane tecrübeli isim ekle, başına da ümit kayıhan veya o kalibrede bir hoca getir bakalım bu takım oynuyor mu oynatılıyor mu görelim.. hodri meydan..

daha yazacak çok şey var yazmak istemiyorum.. yeniz sezona kadar hiçbirşey yazmıyacağım.. ha bu arada herşeyin parayla pulla olmadığını.. takım olabilen, sahada mücadele edebilen takımların bütçeleri rakiplerinin çok altında olan takımlar sırasıyla akhisar bld., bucaspor ( maalesef ) ve bursaspor bu sene bunu kanıtladılar.. yönetimin ve ali gültikenin önlerinde başarılı olan takımları inceleme şansı var.. bu işte ciddiyseniz GÖZTEPEyi ciddiye alıyorsanız mazaretiniz bu sene sona erdi.. bundan sonra mazaretiniz yok.. hadi bize bir şeyleri gösterin artık.. dalga mı geçiyorsunuz yoksa ciddimisiniz!!!

6.3.10

bir gerizekalı kaleci tamer, bir futbol beyni yetersiz antrenör erol azgın..

daha telekom deplasmanına giderken vurulan kardeşlerimiz maça gelmeye başlayamadılar.. bugün sahada normal bir futbol oynayabilen bir takım, görevini yapabilen bir kaleci ve yönetmeyi ve kurgulamayı becerebilen bir antrenörümüz olsaydı, bu satırları yazmayacaktım.. daha kardeşlerimizle tır parkında bira içemedik, o yüzden yazmak istemiyorum ama bugünkü rezaletten sonra eğer birşeyler yazmasaydım bir daha bu bloğu kullanmama gerek olmazdı..

erol hocaya cevaplaması için birkaç soru sorardım eğer basın toplantısına katılma yetkim olsa ve bana fırsat verilse..

ilk soru iskenderun d.ç. maçının tamamında ortaya konan mücadeleci futbol ve şanlıurfa maçının ilk yarısında topa hükmeden takım nerede?

bu maçta bu kadar ruhsuz ve mücadele gücünden uzak oynaya(ma)yan oyuncularınızı niye 90 dk. sahada tuttunuz? (örn: uğur ışıkal, hasan aydınlı gibi)

ayrıca orta sahada basmadık yer bırakmayan mehmet akifi bazı arkadaşları bu kadar etkisiz ve kötü oynarken neden çıkarttınız? bu oyuncunuzun oynama şevkine zarar verirse ve bundan sonra aynı mücadeleyi sergileyemezse bu mehmet akifin suçu olarak kabul edilebilir mi?

sezonun ilk bölümünde oynadığı maçlarda gerçekten başarılı olan ve sakat sakat oynadığı 6 maça rağmen sadece turgutlu maçında bir tane hatalı gol yiyen ve savunmaya, takıma ve en önemlisi maçı izleyen bizlere güven veren SİNAN adındaki yetenekli kardeşimizi kalede niye oynatmıyordunuz? bunun sebebi tamerin oynadığı maçlarda takım savunmamızın oturmasından dolayı fazla gol yememesi midir? peki bu kaleci müsveddesi olan tamerin kendisine gelen her topu şans ve rastgele kurtardığını anlamayacak kadar futboldan bilginiz yok mudur ve bu durumu göremeyecek kadar kör müsünüz? bugün taraftarın da moralman yıktığı tamerin yerine SİNANı oynatmak istediğinizde SİNAN sene başında ki gibi istekli olarak sahaya çıkabilecek mi? bu konuda nasıl bir motivasyon uygulamayı düşünüyorsunuz?

takımımız rakibi karşısında bizim tribünden gördüğümüz kadar fiziksel olarak ezildi. bu takıma transfer ettirdiğiniz ilhan şahin ve murat berge gibi fizik gücü yüksek oyuncuları bu maçta kullanmayıp, ne zaman kullanmayı düşünüyorsunuz?

bu takıma transfer döneminde aldırdığınız iki adet sağ bek oyuncularımızı oynatmayarak niye sağ bek bölgesinde stoper olarak mücadele eden burak kardeşimiz oynatıp, onun yaptığı hatalar yüzünden taraftarın gözünde kredisini düşürüyorsunuz?

takımdaki sol bek oynayacak kapasiteye sahip tek oyuncumuz bulut olmasına rağmen, ara transferde sol bek mevkiine niçin sol bek transferi yaptırmadınız?

takımımızn başında bulunmanızın sebebi, imam altınbaşın hemşehrisi olmanız mı? yoksa yönetime fazla sorun yaratmadığınız ve onların sözü dışına çıkmadığınız için kolay yönetilebilmeniz mi? iki durumda da bu taraftar için maalesef ki hayal kırıklılığısınız.. sırtınıza giydiğiniz beyaz ceketle taraftara yakın olamazsınız.. taraftara yakın olmanız için GÖZTEPE takımının sahada mücadele etmesi gerekmektedir, rakibi karşısında ezilmemesi gerekir, sahaya çıktığında futbol oynamayı düşünmesi gerekir.. bunları yaparsanız taraftar sizi sever, aksi durumda sizden istifa etmenizi ve yerinize bizim istediğimiz gibi bir takımı yaratabilecek bir hocanın gelmesini ister.. ne kadar üzücüdür ki, sizden önce görev yapan akif başaramayan görevden ayrılınca benim biraz önce yukarıda yazdıklarımı siz bize söylemiştiniz ama o demecinizden bugüne kadar bu konuda pek bir mesafe kaydedemediniz.. halbuki hüseyin kartal denen futbol katilini takımdan göndermek isteyişiniz bile bize umut vermişti ama o kararın bile arkasında duramadınız.. belki de o yarma takıma döndüğü gün istifa etmeliydiniz.. geçmiş bırakırsak an itibariyle ilk 2ye girme şansımızı yok ettiniz.. bundan sonra sizin yerinize gelecek olan teknik direktörümüz umarım bizi ekstra play-off'a çıkarabilir.. eğer bu takım bu sene tff 1. lige çıkamazsa alacağınız beddualar akif başaramayana yakın olacaktır..

not; aslında bu kadar kibar yazmayı sevmiyorum ama bu yazıda tepkisel olarak yazıldığı için tarzımın dışına çıkabilirim herhalde.. siz bu yazıda inceldiğim yerlere istediğiniz küfürleri yerleştirin, dilinizi korkak alıştırmayın!!!

not2; bundan 2 önceki postumda SİNAN konusunda daha doğrusu tamerin güvenilmezliği konusunda birşeyler karalamıştım.. haklı çıktığım için çok üzgünüm ve bu durumun izmirdeki en kritik sınavlarımızdan birinde olmasından dolayı daha da üzgünüm.. bu geri zekalı kaleci bu hataları deplasmanda yapsaydı en azından avunacağımız bir durum olurdu ve o hatayı izmirdeki rövanşta telafi ederdik ama bu dakikadan sonra her şey için çok geç.. ayrıca basından GÖZTEPEmizi takip ettiğini düşünen yazarlar ve muhabirlere de burdan selam olsun bu konuda hiçbirşey yazmadıkları ve yazmayı akıllarına bile getirmedikleri için..

14.2.10

deplasman yolundaki şerefsiz büfeci..

maçında, futbolunda, futbolcununda aq.. isim zikretmeyerek ayağından vurulan kardeşlerimize geçmiş olsun.. ayrıca şu anda yoğun bakımdaki kardeşimle bir maçtan önce tır parkında biramızı içmeden yazmak istemiyorum.. o olayı yaratan orospu çocuğu büfeci ve orospu çocuğu oğlununda aq.. yatacak yeriniz olmasın.. ateş ettiğiniz ellerinizi bir daha kullanamayasınız inşallah..

ankara deplasmanı ve sinanın durumu..

bugünkü maç öncesi kardeşlerimiz yola çıktı.. takım zaten cuma günü ankaraya gitmişti.. deplasmanın başlangıcından sonucuna kadar kazasız belasız bir yolculuk dilyorum maça giden renkdaşlarımıza.. bu maç bize geçen hafta sahada gördüğümüz mücadelenin kalıcı olup olmadığını gösterecek.. takımda geçen haftaki zemine rağmen hızıyla kendini gösteren uğur ışıkal kesinlikle yok.. ferhatın durumu pek içaçıcı olmasada, maçın gidişatına göre kendisini sahada görebiliriz.. maç bizim açımızdan olumlu geçsinda ferhat da dinlenmiş olsun..



ama burada bir konu hakkında aklımda kalanları da paylaşmak istiyorum.. kalede tamer oynadığından beri pek gol görmedik ama bu tamamen bir aldatmaca  bana göre.. çünkü şu ana kadar oynadığı maçlarda tamer hiç bir pozisyonda sinan kadar güven vermiyor maalesef.. tamerin oynadığı maçlarda  fazla gol yemememizin sebebi burak ile evrenin mükemmel uyum yakalaması olduğunu erol hocanın kavrayamaması beni çok düşündürüyor.. bunu bizim maçlarımızı arada sırada seyreden arkadaşlarım bile sinan niye oynamıyor, bu kaleciyle işiniz çok zor diyorlar.. evet sinan sadece ama sadece turgutlu maçında bir hata yaptı ve bu hata çok kritikti ancak bu hatayı yaptığı zamanda, sinanın 5 haftadır sakat sakat mücadele ettiğini de öğrenmiş olduk.. o hafta sinanı yedek bırakıp tameri oynatmaya cesaret edemeyen teknik heyetimiz, sinan iyileştiğinden beri nedense görev vermiyor.. ben takım sahaya çıkarken kaptanın arkasında yürüyen adam tamerse maçı tedirgin izliyorum ve bu durum sinan varken tamamen terse dönüyor ve maçı huzurlu izliyorum.. biliyorum ki gol yesekte bunu kalecinin bireysel hatasından yemeyeceğiz ve defans kritik bir hata yaptığında arkada onu bertaraf etmek için bir sinan var..

takımı kale dışında ele alırsak.. klasman grubunun sonunda yakalanan evren - burak uyumu, yükselme grubunda yerini mehmet yılmaz - burak uyumuna bırakmış durumda ve sol tarafta bulut kendisini kesinlikle aşmış durumda ve buna kaptanlık da destek veriyor sanırım.. sağ bek ise tamerden sonra en sıkıntılı bölgemiz.. orta sahada ferhatın yokluğunda ilhan şahin ve mehmet akif ikilisi göbeği kontrol edecek.. onların önünde sağda murat berge, solda hasan aydınlı son maçtaki formlarıyla bize umut veriyorlar.. fovette burhan kesinlikle oynayacak ve yanındaki partnerinin recep olmasını  bekliyorum..

sonuçta geçen haftaki mücadelelerinin karşılığını alamayan futbolcularımız bu hafta kendilerini camiaya kanıtlamak için mutlaka kazanmak isteyeceklerdir ve bunda da başarılı olacaklarına inanıyorum.. yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü üzere yalı ankara tayfa da hem maça hazır hemde futbolculara destek vermiş..

haydi çocuklar.. BİZLER İNANDIK SİZDE İNANIN..

7.2.10

çamur deryasında kaybolan puanlar.. göztepe 0-0 isk. dç


öncelikle bu maçı oynatan hakemin ve federasyonun hangi mantık sınırları içerisinde olduğunu anlamak özel bir yetenek gerektiriyor sanırım ve bende de o yetenekten yok, çünkü bana söylenecek hiçbirşey bu sahada maç oynanması konusunda yeterli gelmez..




bu sene yukarıdaki resimdekine benzer bir zeminde bjk bursa maçı oynanmıştı ve federasyon ve maçın hakemi ulusal basında çok fazla eleştrilmişti o gün için.. ama bu maç için yerel basından bile bir eleştri olmaz maalesef.. çünkü yerel basın göztepe aleyhine yayın yapmak için söz kesmiş durumda.. istisnasız hepsi göztepe ile ilgili olumlu birşey yazmamak konusunda çok kararlı ve de eğer olumlu birşey yazacaklarsa haberin içine mutlaka bir kötü yorum eklemeyi marifet sanıyorlar.. evet bugünkü hakem tam bir rezalete imza attı.. tahminim maçı yarına ertelese izmirin diğer iki takımının ( takımların isimlerini zikretme ihtiyacı duymuyorum) maçı olduğu için emniyet sorun çıkacağı endişesi ile izin vermemiştir gibi bir mantık güttülersede, bari salı gününe erteleselerdi.. hakem balıkesir bölgesindenmiş, yani maçı salı gününe ertelese bile o gün balıkesirden izmire gelmek onunn için sorun teşkil etmemeliydi.. ayrıca bu maçı bu koşullarda oynatan hakemin bana göre yatacak yerin yoktur!! 

neyse maça dönersek bugünkü mücadele ile çok umutlandım.. artık b mücadelenin sebei kapalı tribünün bu havada neredeyse full olmasımıydı yoksa imam altınbaşın maçta olmasımıydı ya da bu takım bundan sonra sürekli böyle oynayacak ta o mücadelenin ilk perdesimiydi tam bilmiyorum ama bu takım bu şekilde her maç mücadele etsin biz onları bağrımıza basarız.. 

yeni transferlere göz dikersek eğer; uğur ve m.berge çok çok iyiydi.. çok koştular çok mücadele ettiler, topları olumlu kullanmaya çalıştılar.. ancak burhan o kadar iyi oynadı ki, kendisine gelen bütün hava toplarına mutlaka müdahele etti ve çoğunluğunu olumlu indirdi.. hüseyin yarmasının bir sezonda indiremediği kadar topu bir maçta indirdi.. bugün zemin müsait olsaydı o topların ne şekilde pozisyonlara dönüşeceğini düşünüyorumda rahat bir galibiyet almamız içten bile değildi.. yeni gelenlerden bir tek emirhan vasattı.. tahminim zemin zorladı onu, o yüzden biraz daha güçlenmesi gerekir.. ilhan oynadığı bölümlerde arkadaşlarını yönlendirmeye çalıştı ve bunda da başarılı olduğu izlenimin verdi..  savunmada mehmet yılmaz ise hiç hatasız oynadı ve oldukça güven verdi.. burakla da uyum sağlamış görünüyor..

bunların dışında hasan aydınlı tahmin ettiğimizden kat kat fazla mücadele etti ve sürekli pozisyonların içinde oldu.. bu oyunu sürekli hale getirmesi hem onun hem de takımımızın bir seviye üste çıkması demek.. hadi be hasan hep böyle.. ferhatı söylemeye gerek yok zaten, onun mücadele etmediği maç sayısı senede 2 yi geçmez.. bulutta sol kanatta bu sezonki en etkili mücadelesini ortaya koydu, tabii bunda kaptanlık pazubandınında etkisi var sanırım.. umarım gelecek haftalarda yeniler ve eskiler arasında uyum sorunu kalmaz ve seri galibiyetler almaya başlarız.. 


önemle hatırlatmak istediğim şey ise hakemlerin zaman geçirmek isteyen oyunculara bugünkü gibi müsade etmemesi gerektiğidir.. yani hem itiraz eden oyuncularımıza saatini gösterip hemde 6 oyuncu değişikliğine rağmen maçı sadece 3 dk. uzatmak ne kadar adil, hakemlerimizin bunu kafalarında tartmaları gerekir.. bugün için söylersek uzatmalar 3 değil 13 dk. olsa bu zeminde bişey olmazdı.. zaten maçta sadece 1 pozisyon vardı ve o pozisyonda da burhanın kafası direkte patladı..




herşeye rağmen bu yolun sonu açık görünüyor.. rakiplerimizin maçlarında sürekli beraberlik ağırlıklı sonuçlar alınması beni gelecek için çok umutlandırdı ve alınacak 2-3 seri galibiyet ile daha sonraki maçlar için rakiplerin bize karşı daha temkinli çıkmalarını sağlayacaktır.. hadi bakalım bekle bizi tff 1. lig.. 1 seneliğine misafirliğe geliyoruz..

6.2.10

taraftara kırmızı kart!!



üstteki resimde görüldüğü üzere yönetimin taraftarlarına çeşitli avantajlar sağlayacağını belirttiği bir tür hizmet olarak algılanacak bir kart tanıtımı yapıldı.. şu an için bu kartın benim kafamdaki imajı yüksek miktarda müşteri kitlesine sahip bazı firmaların (marks & spencer veya migros carrefour gibi) yaptığı gibi müşterilerine çeşitli avantajlar ve indirimler sunduğu ve her alışverişte sisteme işlemesi ile müşterinin kendileri ile yaptığı alışverişin bir dökümüne istediği zaman ulaşmasını sağlayan verilerin oluşturulup kayıt alınmasına yarayan bir kart olduğudur..


umarım biz taraftarlar olarak daha fazla avantaj sağlarız.. en azından yönetimin bu tarz hareketlerinin artmasını kulübün kurumsallaşması aşamalarında kararlı olduğunu gösteriyor.. bu kurumsal hamlelere ek olarak yönetimden istediğim başka gelişmeler de var.. öncelikle bu takımın bir antreman tesisine sahip olması, daha sonra sadece GÖZTEPEmizin kullandığı bir stadının olması en sonunda da GÖZTEPEnin bir gençlik ve spor kulübü olmasından hareketle belli başlı branşlarda profesyonel liglerde temsil edilmesidir.. ilerleyen zamanlarda bu konularda gelişmeler olmasını diliyoruz..

yakında stadyum ile ilgili bir yazı yazacağım.. belli hazırlıklar var bakalım..

özledik alsancak stadını!!

maalesef ki yükselme grubuna kötü başladık, son yıllardaki alışkanlığımızla.. nedense başladığımız maratonların başlangıcında hep hüzün yaşıyoruz ve iş son düzlüğe geldiğimizle burun farkıyla finiş çizgisine ulaşmamızla son buluyor..



bu hafta alsancak stadında kapalı tribün üstteki gibi, açık tribün ise alttaki gibi olmalı.. ve desteğimizi sonuna kadar hem takımımıza hem de rakibimize hissettirmeliyiz.. takımımız 12. kişinin arkalarında olduğunu bilerek, rakip ise bizim onlara karşı 12 kişi mücadele ettiğimizi görerek oynamalı.. biz bu desteği vereceğiz ama takımdan da bu desteğe uygun olarak sahada MÜCADELE etmelerini bekliyoruz.. umarım taşıdıkları formanın üstündeki armanın ruhuna uygun olarak mücedele ederler ve kendi evimizdeki bu ilk maçımızda galibiyetle başlarız..


yönetimimiz bu transfer döneminde de yine birçok oyuncu ile yollarımızı ayırıp, yerlerine yine bir çok oyuncu transfer etti.. öncelikle taraftarlardaki beklentinin karşılanamaması konusunda daha öncede belirttiğim gibi, görüşülen isimlerin sızdırılması sonucunda bir tatminsizlik var ama alınan oyuncular sahada mücadele ederlerse ve bu mücadelenin karşılığı olarak galibiyetler gelmesi durumunda, transfer dönemindeki umutsuzluk yerini 1.lig heyecanına bırakacaktır.. biz ister forumlarda, ister bloglarda, ister başka mecralarda kendimizi yırtsakta sonuçta bu oyunu biz oynamıyoruz, futbolcular oynuyor.. onlar sahada bizim istediğimiz sonuçları aldıkça hepimiz zevkten dört köşe olur, onların hepsini bağrımıza basarız(hüseyin kartal hariç).

parantezi açarsak bir önceki postta hüseyin kartal yarmasından kurtulmamızı sağlayan herkese teşekkür etmiştim ya.. şimdi o teşekkürleri geriye alıp, bu adamı takımda tutan herkesin bir doktora görünüp kendilerini kontrol ettirmelerini istiyorum.. küfürde edebilirdim ama istemiyorum.. hüseyin yarmasının tepecik maçında sakatlığını bahane etmesine rağmen, erol hocanın ısrarı ile takıma destek olmak için kafileye katılmayı redetmesine rağmen affedilip kadroya geri alınması, kelimenin tam anlamı ile skandaldır.. yahu arkadaşları bu adamın takım birliğine inanmadığını bilerek bu adamla oynamak istermi.. bu olayın sonucunda takım içinde sorunlar patlak verirse yöneticilerin bize verecek cevapları bile olmayacak.. bu riske girlmemeliydi..

yöentimin yaptığı taransferlerden bazıları bu sene ve seneye kadro derinliği sağlaması açısından takıma katılan oyuncuların dışında, ileride takımın iskeletini oluşturması beklenen, en azından rotasyonun parçası olduğunda sırıtmayacak genç oyuncuların alınmasının iyi olduğunu düşünmekle beraber.. orat sahada oyuna ağırlığını koyup, oyunu yönlendirecek bir oyuncu (mesela ilyas kahraman) ile forvette rakiplerde tedirginliğe yol açacak ve oyun sıkıştığında düğümü çözebilecek bir forvet oyuncusu (mesela tayfun özkan veya abdullah halman) transferlerinin eksik kaldığının farkendayım.. ama bu tarnsferleri yapabilseydik bile 1.lige çıkmamızın garanti olmayacağı bilincindeyim.. bu transferler yolumuzu daha kolay bulmamızı sağlayabilirlerdi.. ama bunlara rağmen hüseyin yarmasının bu takıma bir katkısı olacağını düşünen arkadaşlara da bişey diyemiyorum.. futbolda puanların isimlerle değil mücadele ile kazanıldığını unutuyorlar.. hem mücadele eden hemde ismi olan oyuncular zaten süper ligde olduğu için transfer konusunda bu kadar karamsar olmayı aklım almıyor..

birde yönetimin parası var niye harcamıyor sorusuna kedimce bazı sebepler sunabilirim; şöyle ki şu anda kulübün gelirlerini incelersek eğer, kulübün sadece holdingin sponsorlukları ile yürütüldüğünü görüyoruz, bu da yönetimin parayı harcarken dikkatli olmasını gerektiriyor.. çünkü gelirlerimiz artmadığı sürece sadece holdingin parasıyla kulübün yönetilmesi hiçte sağlıklı değil.. bence yönetim iyi bir planlama yapmış ama bu planı uygulayan kişilerin özellikle de transferde başarısız olmaları yüzünden gereğinden fazla para harcanıyor.. aslında transfer döneminde 2 forvet, 2 kanat ve 1 sağbek transferi ile mevcutların desteklenmesi ( bu arada hüseyinin kesinlikle olmadığı bir senaryo bu) ile bu yükselme grubunu rahat bitirirdik.. neyse bu hafta takımı izledikten sonra daha sağlıklı yorumlar yaparız.. haydi rast gele..

30.1.10

yükselme grubu bizim için başlarken!!!

öncelikle gelecek sene tff 2.ligin statüsü değişeceği için, bu sene koşullar ne olursa olsun, bizim 1. lige yükselmemiz gerekiyor.. eğer yükselemezsek dünyanın sonu mu.. bence değil ama süper lig için belirlenen yayın ücretinden sonra.. bu şans elimizde iken mutlaka değerlendirmeliyiz.. peki yönetim bu konuda neler yapıyor.. 

öncelikle iyi bir kamp dönemi organizasyonu yaptıklarını söyleyebiliriz.. kuşadasında  ve antalyada iki ayrı aşamada yapılan kamplar ve yapılan hazırlık maçlarında alınan sonuçlarina, her ne kadar hocamız ve taraftarlarımız temkinli yaklaşsa da başarılı geçtiğini düşünüyorum.. bu süreçte sadece arnavutluk takımı tirana karşı alınan sadece 1 mağlubiyet ve her ne kadar eksik ve yedekte olsa iskoç kilmarnock ve kuzey kore milli takımının büyük bir kısmını bünyesinde barındıran acayip isimli 4.25 takımlarına karşı alınan 3-1 lik galibiyetler takımda bazı şeylerin değişmeye başladığını bize gösterdi.. 

sezonun ilk yarısı biterken oynanan son 3 maçta aldığımız sonuçlar ve takımımızın ortaya koyduğu şahsiyetli ve mücadeleci futbol zaten beni fazlasıyla umutlandırmaya başlamıştı.. bunun ardından yönetimimizin yollarımızı ayırdığı ve 18 maçlık süreçte bize olumlu katkı yapamayan futbolcuların gitmesi bile benim umutlarımın artmasına yetmişti.. ancak daha sonra yapılan transferler taraftarlarımızın aralarında çok fazla tepki gördü maalesef.. bizim taraftarlarımız oynadığımız ligi unutarak, yönetimimizin yaptığı girişimler sonucunda görüştüğü ve masaya oturduğu oyuncuların bizi tercih etmemelerinden sonra yönetimin yetersizliğini tartışmaya başladılar.. 

burda yönetimimizin yaptığı hataları sıralamak istiyorum.. ilk hataları holdinge yakın isimlerin yönetimin yaptığı görüşmeleri taraftarlara ve taraftar forumlarına ulaştırmasını engelleyememesidir.. bu isimlerin verdiği bilgiler sonucunda hem yalı forumda hemde 1925td forumda sürekli yönetime yakın isimlerin sızdırdığı isimler, sanki anlaşma sağlanmış gibi aksettirildi.. sonucunda da anlaşma sağlanamadığında forumlardaki arkadaşlarımız yönetimi beceriksizlikle suçlamıştır..

burda üzerinde durulması gereken nokta bizim oynadığımız ligi düşündüğümüzde oyuncuların alması gereken bir tavan fiyat olması gerektiğini taraftarımızın unutması ve yönetimde holdingten dolayı olan para dolayısıyla o paranın sadece transfere yönlendirilmesi gerektiğini düşünmesin.. şimdi ben yönetimin izmirli olmamasından dolayı zaten önyargı taşımama rağmen, bilet fiyatları konusunda ligin çok üstünde fiyat belirlediği ve bunda geri atmadığı için tepki göstermeme rağmen, yönetimi bu konuda ellerindeki parayı har vurup harman savurmadıkları için son derece takdir ediyorum.. şimdi yönetim senede aldığın ücretin 2 katını isteyen oyuncularla anlaşmasın zaten.. kendisine teklif edilen parayı tastamam alacağı garantisi yetmiyorsa, bunun üstüne muhteşem bir taraftarın desteği altında oynamak yetmiyorsa bir oyuncuya gelmesin o zaman.. ayrıca bu forumlarda muhabbeti geçen kaşar oyuncu muhabbetide çok fazla manipüle edilmeye başlandı taraftarlar arasında.. şimdi ben bu terimi tecrübeli oyuncu olarka değiştirerek.. GÖZTEPEmize sadece bir tane bu tarz bir oyuncu alınmasını isterdim.. ama bu ligden çıkışımız için şart mı bence değil.. bu ligde koşan, mücadele eden, hızlı oyunu uygulayabilen takımlar daha başarılı olmuş daha önce.. ayrıca bu özelliklere sahip oyuncuları kadromuzda barındırırsak bir üst kademede de tecrübeli 2-3 oyuncu ve gelişmeye müsait ve ileride satışından para kazanacağımız bir kaç genç oyuncu takviyesi ile başarılı olma şansımız da var..

aldığımız oyunculardan ise adını daha önce duyduğum kimsenin olmaması beni endişeye sevketmiyor çünkü ben alt ligleri seyretmekten zevk almıyorum ve o yüzden de takip etmiyorum.. ama ARMAya olan sevdam GÖZTEPEmin maçlarını benim için ayrı bir kategoriye yerleştirdiği için seyrediyorum.. neyse sonuçta bu seferki transferler akif başaramayan himayesinde olmadığı için gönül rahatlığı içerisindeyim.. umarım yeni futbolcularımız mücadele etmekten kaçınmayan ve formasını ıslatmaktan çekinmeyen tazda olur.. ve umarım başarılı olurlar...

bu ligde ilk hafta bay olmamız sonucunda diğer maçların sonuçlarını irdelersek; akhisarın son dakikada gelen gölü ile kazandığı maç dışında diğer maçların berabere bitmesi, bize gruptaki dengelerin birbirine yakın olduğunu gösteriyor ve bence biz izmirdeki maçlarda en az kayıpla mümkün olduğu kadar puan alırsak.. deplasmanlarda bu sene çok başarılı olmamızın sonucunda bu grupta da yine benzer bir deplasman performansı ile rahat çıkabiliriz.. ama bunu sahada takım mücadele etmezse başaramayız.. o yüzden şu güngören ve içerdeki iskenderun maçlarında 4 veya 6 puan ile rüzgarı arkamıza alarak yolumuzu kısaltmalıyız.

not: hüseyin kartal yarmasından bizi kurtaran her kim ise o na çok çok teşekkürler.. ve hala hüseyin kartal muhabbeti yapan insanlarada teesüflerimi sunuyorum.. ciddi söylüyorum o yarma bizi kanser yapardı sezon sonuna kadar.. ha yerine gelen oyuncularda onun gibi hatta daha da kötü olabilir ama bu değişim mutlaka yapıl malıydı ve o yarma gittiği için çok mutluyum.. hüseyin kartaldan kurtulmamızı sağlayan kişiye tekrar tekrar teşekkür ediyorum..

17.1.10

bu takım tff 1. lige çıkmalı!!! o kadar..

kimilerine göre 9 kimilerine göre 12 kişi göndermiş olsak ta.. maalesef şun anda sadece 4 oyuncu transfer ettik.. ve bu 4 oyuncu içinde maalesef ki yine bir santrafor bulunmamakta.. şu anda takımımız 1 veya 2 adet santrfor, gelen oyunculardan umut adındaki oyuncumuz hangi kanat ise tam tersi bir kanat ve bu adamların önünde ali mumcuya alternatif bir oyuncu almamız şart görünüyor..


yönetimimiz bu sefer ciddi ise; bu işe baş koymuş görünüyor.. biz taraftarlar olarak inanılmaz isteklerde bulunsakta yönetim takımı yöneten insanın yani teknik direktörün isteklerini gerçekleştirir ve antrenörümüzün istediği ouncularda takımımıza tam katkı verirler ise mutlu olurum.. ben yalı forumda görüş bildiren arkadaşlarımıza katılamamakla birlikte bu takımın ciddi anlamda katkı verebilecek oyuncuya ihtiyacı olduğu gerçeğini.. tabii ki biliyorum ama bu oyuncuların batuhan, ceyhun, f. egedik gibi sadece ama sadece göztepemi sadece araç olarak kullanacak kaşar oyuncu olmasından sa kendini kanıtlamaya ihtiyacı olan ve gerektiği zaman üst liglere ve diğer takımlara satarak para kazanacağımız oyuncular olması taraftarıyım.. sonuçta bu takım bir şekilde başarılı olduğunda altınbaş holdingin ben herşeyi yeptım demesine fırsat bırakmadan da kendi yağında kavrulan ve kavurduğu bu oyunculardan gelir elde eden bir takım kategorisine ulaşmasını istiyorum ve bu transfer edilen oyuncuları ileride satabilecek konumuna geldiğinde mutlaka ama mutlaka satışını gerçekleştirerek oyuncuya bağımlı bir takım olmadığını kanıtlayan bir takıma dönüşmesini istiyorum..

sonuçta 1. ligde alacağımız parayı tam bilmemekle beraber.. süper ligde en az 12m. dolar olan gelirimizin forma, kombine ve bilet satışıyla gayet makul bir seviyeye çıkardığımızda adam akıllı bir bütçe yönetimi ile süper ligde geçireceğimiz ilk üç sene içerisinde mutlaka avrupa kupalarına katılacak seviyeye geleceğimizi düşünüyorum.. allah yolumuzu açık etsin biz o yolda her türlü ilerleriz..

5.1.10

euro2016 ve izmirdeki zevksizlik abidesi!!


malum bu sıralar sporla hadi spor demeyelim de futbolla ilgilenen herkes adayı olduğumuz euro2016 organizasyonunu ve bu organizasyona hangi şehirlerin ve stadların evsahipliği yapacağı konusundaki tartışmalardan geçilmiyor.. bu konuda ayrıntılı olarak flying dutchman ve pc lion fc deki yazılara da göz gezdirebilirsiniz.. gerçekten emek harcanmış iki yazı..

bende bu konudaki aksaklıklar üzerinden kendi düşüncelerimi toparlamak istedim..

öncelikle istanbuldaki ve özel olarak saraçoğlu etrafındaki ulaşım sorunları konusunda çok bilgim yok ama turnuva ile aynı zamanlarda yapıldığını düşünürsek benim geçen sene formula 1 için gittiğim istanbulda sabiha gökçenden kadiköy iskeleye otobüsle 2 saatte ulaştığım düşünülürse istanbulun hangi stadı olursa olsun trafik sıkıntısının çözümü için ekstra önlemler ve uygulamalar yapılmalı.. istanbulun her yeri ama her yeri trafik karmaşası içerisinde ve bu sorunun giderilmesi için harcanacak meblağı düşünmek bile korkutucu.. bence en önemli uygulama tek ve çift plaka uygulaması ve londrada uygulanan belli bölgelere girişleri ücretlendirmek olmalı.. bu ücretli girişlerin olduğu yerler ise fan zone olarak belirlenecek alanlar ve tabii ki taksim ve beyoğlu çevresi.. ama bu organizasyon benim açısından en önemli ayağı ise kendi şehrim izmirim.. bence izmirimizin en büyük sıkıntısı stadın yapılacağı açıklanan yer.. stad en son yapılan ilçeleri bölme işlemi sonucunda karşıyakadamı yoksa bayraklıdamı olduğunu bilemediğim bir yerde; örnekköyde ve ulaşımı sadece bir tek yönden sağlanabilecek (çünkü stadın dağın eteğinde yapılması planlanıyor ve dağın diğer tarafında hiç bir yerleşim alanı yok) bir arazide yapılacak.. en azından tff başkanının açıklaması bu yönde.. 




ayrıca yapılacak olan stadyumun maket resimleri görünce aklıma direk olarak izmire halkapınardaki atatürk stadı ve spor salonundan sonra yeni bir harabe kazıklanmaya çalışıldığı izlenimi verdi bana.. yani bir stad bu kadar zevksizce mi tasarlanır anlamak mümkün değil.. neymiş stadın projesi açıklamaya bakarmısınız; bu stad efes harabelerini hatırlayacakmış.. kardeşim efes harabelerini niye hatırlatıyor ki.. isteyen gider 1 saatlik yola gerçeğini görür.. ayrıca bana hiç o intibayı bırakmadı.. beton yığını olarak gördüm ben projeyi.. kardeşim izmir türkiyenin en modern şehri olarak bu ülkedeki en modern stadı hakediyor ama federasyonun izmirli başkanı ise belki de organizasyonu aldığımızdaki en kötü stada izmirin sahip olmasını istercesine bir proje yapıyor..




bir diğer ayrıntıda bu stad eğer o bölgeye yapılırsa bu sadece bir tek takıma yani ksk'ye hizmet edecek ve izmirin diğer takımlarının o stadı kullanamayacağı da çok açık.. sonuçta bu şehir taraftar potansiyeli barındıran birden fazla takım barındırıyor göztepe, altay ve karşıyaka gibi.. bu proje onaylanıp oraya yapılırsa da izmir takımları arasında bir haksız rekabet oluşturma durumu yaşanacak ki bu şehirde daha önce de 2005 universiade oyunlarında da ksk'ye bedava bir basketbol salonu hediye edilmişti.. bu ayrımcılığında önüne geçilmesi gerekiyor.. ama bu konuda bizim sadece parayı düşünen yönetimimiz bir çaba içerisine girmeyi düşünmüyor sanırım.. ( burda konudan saparak göztepe yönetimini elinde bulunduran altınbaş grubunun serveti dolayısı ile izmire yapılacak spor tesiseleri yatırımlarında göztepenin üvey evlat olarak görülmesine acayip uyuz oluyorum..)
ayrıca bu organizasyondaki en büyük kriterin trafik olmasına rağmen izmire yapılacak stad pojesinin, izmirin diğer bölgelerinden ulaşım inanılmaz bir yoğunluk barındırmakta olan ve bu durum yeni yapılan çevre yolu ile bile giderilmiş değil ilen karşıyakaya yapılmasını düşünmek nasıl bir staratejidir anlamak için sağlam sinirlere sahip olmak gerekiyor.. birde yapılması düşünülen yerdeki stadın ulaşım durumu saraçoğlu kadar içinden çıkılmaz durumda olmamasına rağmen stada geliş yönünde saraçoğlu bölgesinde yaşanan sıkışıklığın bir benzeride maalesef ki mevcuttur.. 




benim daha önce planladığım ve bir kaç yerde dile getirdiğim stad projesi ise mevcut bulunan halkapınardaki spor kompleksinin yeniden planlanmasıdır.. öncelikle orada bulunan olimpiyat stadı yıkılmalıdır.. yeni projede yeni yol planları düşünülerek en az 30.00 en çok 40.000 kişilik her tarafı kapalı yeni bir stad ve şu anda antreman tesisi olan atletizm pistinin kapasitesi arttırılarak 10.000 kapasiteli bir atletizm stadı yapılmalı.. peki neden yeni bir atletizm stadı yapılmalı.. bu yapılan yatırımın karşılığını çıkarmak için golden league ve grand prix düzenleyerek izmir ve çevresine alternatif bir turizm potansiyeli yaratmak hedefimizin olmasını düşünüyorum.. bu projeyi destekleyecek bir projede stadın karşı tarafında bulunan sanayi sitesini komple istimlak ederek otopark ve fan zone alanı oluşturmalı.. belki bölgeyi hareketlendirmek amacıyla bu bölgenin bir tarafında bir avm projesi de eklenebilir.. ayrıca halkapınar bölgesi raylı sistem projesinin göbeğinde olması sayesinde ulaşım sıkıntısının en alt seviyede olmasını da sağlayacaktır.. ayrıca izmirde eğlence sektörünün en önemli merkezi olan alsancak ve kordon bölgesine yakınlığı ile bu projenin örnekköye dökülecek milyonlardan daha mantıklı olduğunu düşünüyorum..




izmirle ilgili düşündüklerim bu kadar..




diğer şehirlerle ilgili olarak bence olması gereken şehirler;




istanbul; olimpiyat ve tt arena ( saraçoğlunun çevre sorunu giderilmesi veya inönü stadının aynı şekilde bir projeyle yenilenebilmesi durumunda olimpiyat stadını direk olarak listeden silerdim )




izmir; halkapınar kompleksi ( açıklamasını uzun uzun yaptım zaten )




ankara; yeni stad ( başkentin olmaması düşünülemez zaten.. )




antalya; yeni stad ( turizm potansiyeli ve otell kapasitesi bakımından olmazsa olmaz bir şehir )




eskişehir; yeni stad ( ülkenin izmirden sonraki en modern şehri olduğunu düşünüyorum )




bursa; yeni stad ( şehiriçi ulaşım sıkıntısına bir çözüm getirilmesi açısından kesinlikle evsahibi olmalı )




gaziantep; yeni stad ( güneydoğu bölgesinde potansiyeli en uygun kent olduğunu düşünüyorum )




trabzon veya samsun; yeni stad ( karadenizden bir şehir olması kesinlikle gerekiyor.. benim tercihim samsun, çünkü; trabzon her türlü o yatırımı alacak ama samsun her zaman bu fırsata sahip olamaz )




kayseri veya sivas; kadir has veya yeni stad ( yukarıda yazdıklarıma benzer şeyler düşünüyorum.. kayseri yatırım aldı zaten ama sivas da hakediyor bu tarz bir yatırımı )




en son iki stada alternatif olan şehirlerle beraber konya ve urfa yedek şehir olarak düşünülmelidir.. 




gözden kaçırdığımız sorunlardan birisi de bence stad kapasiteleri.. bu kapasiteler mümkün olacak en minimum seviyede tutulmalı.. bizim spor anlayışımız sadece güçlüyü desteklemek üzerine kurulduğu için ve insanlar şehirlerinin takımlarının maçlarına sadece kendi tuttukları istanbul takımlarının maçlarında gitmeyi sürdürdüğü sürece o stadlar senede en fazla 4-5 maçta dolacak.. kim, bizim almanya gibi bir organizasyon düzenlediğimizde stadlarımızın hemen dolacağını ve futbol anlayışımızın değişeceğini sanıyorsa çok büyük yanılgılar içerisindedir veya gerçekten pollyanna yüreklidir.. maalesef hiç bir ilimiz buna trabzon bile dahil %100 kendi şehrinin takımını desteklemiyor.. ben ankara ve izmir dışındaki şehirlerde istenen minimum kapasitenin kullanılmasını ve stadların hiç birinin projesinin birbirine benzememesini düşünüyorum.. özellikle kadir has stadı örneği üstünden proje isteği olan şehirler var.. aman diyeyim..




not: devletin bu şehirler ve stadlar dışında potansiyeli olan yerlere stad ve salon yatırımları üzerinde çalışmalar yapmasını çok isterim.. ayrıca eğer izmirdeki stad mutlaka örnekköye yapılacaksa atatürk stadı projesinden vazgeçilip inciraltı veya üçkuyular tarafında 35.000 kişilik bir stadyum ve yanına 5.000 kişilik salon projesi hazırlanmasını.. en olmadı güzelyalıdaki gürsel aksel stadı moderleştirilip en az 30.000 kapasiteye ulaştırılmalı..