7.12.08

Issız Adam


Bu filmi eleştiren herkes bi şekilde kendisini bir kişinin yerine koyarak ya da mesela İstanbul'un avukatı olarak eleştrilerini dile getirmeye çalışıyor.. 

Filmin başındaki Alperin fahişelerle olan sevişme görüntüleri bazılarına (benim gibi) basit gelirken, bazılarına çok ağır geldi.. hatta bu sahnelerin ne işi var filmde demeye kadar götürdüler işi.. ki burda Alperin hayatını rahat ve varlıklı olarak sürdüren bir şef aşçı ve restourant sahibi olmasının dışında, aslında duygusal bağlarının olmadığı ilişkileri yaşadığı ve buna aşırı derecede bağlandığını anlattığını unuttular filmin.. ayrıca bu yaşam tarzına bağlanmasına rağmen aslında yaşadığı ilişkilerden, çarşafları her seferinde kaldırıp atmasıyla pek de zevk almadığını ama alıştığı hayatt an vazgeçemediğini anlayabiliriz..

Ada ise malesef ki sayıları fazlalaşan ve kadınları duygusal yalanlarla kandırıp kendilerine aşık ettikten sonra türlü bahanelerle bi şekilde terkedip giden ve arkasında bıraktığı tahribatı önemsemeyen ve insani yönünü kaybetmiş adamlar tarafından sürekli terkedilen ama her seferinde kalbine söz geçiremeyip bi şekilde kendini ilişkilerin içinde bulan ve her seferinde hayal kırıklığına uğrayan saf ve güzel bir kadın profili..

burda betimlenen karaktelerin cinsiyetleri farklıda olabilir..  o yüzden bu kadar kişi kendini filmdeki karakterlerin yerine koyabiliyor.. 

aslında filmle ilgili olarak en genel eleştrilerden biri Alper karakterinin geçmişinden kaynaklanan şiddet eğiliminin sebebini Çağan Irmak tarafından açıklanmaması..  ancak burda herkes etrafına baksa mutlaka geçmişinden kaynaklanan bir problemi olan tanıdıkları ve ya akrabası vardır ama o özelliğini nerden aldığını kimse bilmez.. yani bu konudaki eleştriler biraz yersiz kalıyor..

Ada ve Alperin ilişkilerinin nasıl başladığı, nasıl sürdüğü ve nasıl bittiği konusunda çok bir sorun yok ..yalnız filmin en vurucu sahnesi Adanın Alpere nasıl hissederek seks yapılacağını öğrettiği sahneki, o sahnedeki oyunculuktan dolayı hem Melis Birkan, hem de Cemal Hünal gerçekten büyük takdiri hakediyorlar.. o sahneyi izlerken daha önce bu kadar duyguların içinde olduğu seksi yaşamamışlarsa eğer, hem erkek hem kadın gerçekten duyguların içinde olduğu seksin nasıl olduğu konusunda uygulamalı ders alırlarken bulabilirler kendilerini.. 

ama Alperin yıllar geçtikten sonra bile Adayla geçirdiği zamanları unutamayıp gerçekten ıssız kalması bence erkek kadın ayrımı yapmadan herkesin ibretle ders alması gereken bir hadise olarak hatırlanmalıdır..

Not: Hala izlememiş olan varsa ve eğer o kişiler benim gibi severken terkedildilerse filme şu an birlikte olduğu kişiyle gitmesinler.. filmden çıkınca yüzünüzde mimiklerden bu şekilde veya benzer bir olayın başınızdan geçtiğinin tahmini çok rahat yapılır.. sonu o kadar vurucu bi şekilde bitiyor.. yani sinemadan çıkınca karşınıza çıksa orda koşarak ona sarılıp, sıkı sıkı sarıp bir daha da bırakmayı düşünebilirsiniz.. en azından ben çektiğim bütün acılara rağmen bunları düşündüm..